Arastirmalara göre, bebekler dogal olarak dil ögrenmeye
son derece yatkin. Hatta ana dillerine daha dünyaya gelmeden asinalar.
Degisik bir ölçme yöntemi kullanilarak gerçeklestirilen
bir çalismada bebeklerin dogar dogmaz ana dillerini tanidiklari ve yabanci bir
baska dili de ögrenmeye meyilli olduklari belirlendi. Arastirmada 7 saatlik ve
3 günlük, yeni dogmus, ABD’li ve Isveçli bebekler kullanilmis. Her bir bebege özel
olarak
tasarlanmis ve kabloyla bilgisayara bagli emzikler verilmis. Bebek emzigi
emmeye basladigi anda bilgisayar bazen Ingilizce bazen de Isveççe sesli harf
sesleri çikaracak sekilde programlanmis.
Bebeklerin kulaklarina yerlestirilen kulaklik sayesinde bebeklerin
sesleri duymasi saglanmis. Sesli harf sesi bebek emzigini emmeyi birakana kadar
tekrarlanmis. Tekrar emzigini emmeye
basladiginda ise bebege baska bir sesli harfin sesi dinletilmis. Emme davranisi
bebegin sese gösterdigi tepkiyi belirlemek için bir ölçüt olarak kullanilmis.
Uzmanlara göre bebegin daha fazla emme refleksi göstermesi, o sese karsi daha
ilgili oldugu anlamina geliyor. Hem ABD’li hem de Isveçli bebekler ana
dillerinden farkli sesler duyduklarinda emziklerini daha uzun süre emmis.
Bebeklerin ana dillerini tanidigi ve yeni bir dil ögrenmeye karsi istekli
oldugu, bebeklerde gözlemlenen bu davranisin nedeni olarak belirtiliyor.
Hamileligin otuzuncu haftasindan itibaren bebekler sesleri
duymaya baslar ve annelerinin konusmalarina kulak misafiri olur. Bu nedenle
bebeklerin dil gelisiminin ana rahminde basladigi düsünülüyor. Uzmanlar eger bu mekanizmayi anlamayi basarabilirlerse
ögrenme islevini gelistirmek için daha etkili yollar bulabileceklerine inaniyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder